Bu gönderiyi okumak için gereken tahmini süre 3 dakikadır.
Grand Kartal Otel’de çıkan yangın, onlarca insanın hayatına mal oldu. Eğer gerekli tedbirler alınsaydı, bu yangın ya hiç çıkmayacak yahut çıksa bile herhangi bir can kaybı olmadan söndürülebilecekti. Şu hâlde, yaşanan felâketin hukukî açıdan bir “sorumluluk” doğurduğu çok açık. Böyle bir hadisenin akabinde kamu otoritelerine düşen vazife, sorumlu(lar)ın, uzmanlar eliyle yürütülecek objektif süreçler neticesinde ve şüpheye yer bırakmayacak şekilde tespit edilmesidir. Ne var ki ilk günden itibaren kamu otoriteleri, olayın sorumluluğunu üzerlerinden “çabucak” atmaya dönük açıklamalar yapmaya başladı. Yitirilen canların acısını paylaşmaya fırsat bulamayan kamuoyu, “apar topar” kurulan sosyal medya mahkemesinde yargıç kürsüsüne oturtuldu. Bu durum, sorumlu(lar)ın belirlenmesi sürecinin sıhhati ve nesnelliği konusunda haklı şüpheler uyandırdı. Aynı şüpheyi duyan bir vatandaş sıfatıyla, meselenin idare hukukunu ilgilendiren tarafına dair bazı bilgileri -hayatını kaybedenlerin hatırasına saygının ve geride kalan yurttaşlarla dayanışmanın gereği olarak- paylaşma ihtiyacı duydum. Aşağıda sıralayacağım bilgilerin, somut olayda sorumlu(lar)ın tespiti bakımından faydalı olmasını umarım:
- Facianın gerçekleştiği Grand Kartal Otel, mülkî sınırlar bakımından, Bolu ilinin Seben ilçesinde. Otelin yer aldığı Kartalkaya mevkii, aynı zamanda Köroğlu Dağı Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi olarak tespit ve ilan edilmiş durumda. 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu’na göre herhangi bir yerin Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi olarak tespit ve ilan edilmesi için, yürütme organının (eski hükumet sisteminde Bakanlar Kurulunun, mevcut sistemde Cumhurbaşkanının) kararı gerekiyor. Köroğlu Dağı Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi de, yürütme organının aldığı 25.08.1982 tarihli bir kararla tespit ve ilan edilmiş. (06.09.1982 tarih ve 17804 sayılı Resmî Gazete. Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgelerinin güncel listesi için bkz. https://yigm.ktb.gov.tr/TR-9669/kultur-ve-turizm-koruma-ve-gelisim-bolgeleri-ve-turizm-merkezleri.html.)
- Bir yerin Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi olarak tespit ve ilan edilmesinin ciddî hukukî sonuçları var. Çünkü 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu, bu bölgelerdeki ruhsatlandırma ve denetim yetkilerinin büyük çoğunluğunu merkezî idareye (Kültür ve Turizm Bakanlığına) tanıyor. Söz konusu Kanun, Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi olarak tespit ve ilan edilmemiş yerlerde bulunan turistik tesisler bakımından da Kültür ve Turizm Bakanlığına çok sayıda kolluk yetkisi ve denetim görevi veriyor.
- Grand Kartal Otel, mahallî idare bakımından, Bolu İl Özel İdaresinin sınırları içerisinde. Başka bir deyişle Otel, il merkezindeki şehrin mahallî idaresi olan Bolu Belediyesinin ve ilçe merkezindeki şehrin mahallî idaresi olan Seben Belediyesinin yetki alanı dışında kalıyor. Türkiye nüfusunun büyük kısmı büyükşehir belediyesi kurulmuş illerde yaşıyor. Dahası, mülkî idare ile mahallî idare kavramları arasındaki fark pek bilinmiyor. Bu yüzden yaptığım tespitin anlaşılması biraz güç. Büyükşehir belediyesi kurulan illerde büyükşehir belediyesinin sınırları il mülkî sınırları, ilçe belediyelerinin sınırları da ilçe mülkî sınırlarıdır. Büyükşehir belediyesi kurulmamış illerde ise belediyelerin sınırları daha dardır. Başka bir deyişle ikisinin de adı “Bolu” olmasına rağmen “Bolu ili” ile “Bolu Belediyesi” aynı şeyi ifade etmez. Zira “Bolu ili” içerisinde yalnızca Bolu il merkezinde yetkili olan Bolu Belediyesine ilaveten, ilçe merkezlerindeki belediyeler, nüfusu 5.000’i geçen yerlerde kurulmuş diğer belediyeler (belde belediyeleri), köyler ve Bolu İl Özel İdaresi gibi başka mahallî idareler de bulunur. Bu tespitin önemi ise şu: Grand Kartal Otel’in bulunduğu yerde; yapı ruhsatı, yapı kullanma izni ve işyeri açma ve çalışma ruhsatı vermek başta olmak üzere, mevzuatta “ilgili mahallî idare”ye tanınmış kolluk yetkileri, Bolu İl Özel İdaresindedir.
- Belediyelerin itfaiye teşkilatı kurması zorunludur. Fakat aynı zorunluluk, il özel idareleri bakımından öngörülmemiştir. Binaların Yangından Korunması Hakkındaki Yönetmelik ve İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmelik ise Grand Kartal Otel gibi yerlere, yangına karşı alınan önlemleri gösteren bir itfaiye raporu alma yükümlülüğü getiriyor. Bolu Belediyesi, tam bu noktada meseleye dâhil oluyor. Belediye İtfaiye Yönetmeliği’nin Ek Madde 1 hükmü uyarınca söz konusu itfaiye raporunun düzenlenmesi için Grand Kartal Otel’in veya ona işyeri açma ve çalışma ruhsatı vermeye yetkili olan Bolu İl Özel İdaresinin Bolu Belediyesine müracaat etmesi mümkün. Böyle bir müracaat geldiği takdirde Bolu Belediyesi İtfaiyesi, denetim gerçekleştirerek rapor tanzim edebiliyor. Bunun haricinde Bolu Belediyesinin re’sen bir denetim başlatması mümkün değil.
Sonuç olarak, Grand Kartal Otel üzerindeki kolluk yetkilerinin ve denetim görevinin esasen Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Bolu İl Özel İdaresine ait olduğu, Bolu Belediyesinin ise müracaat üzerine itfaiye raporu düzenleme yetkisinin bulunduğu görülüyor. Olaydan kaynaklı cezaî, malî ve idarî sorumluluklar belirlenirken bu hususların dikkate alınması gerekiyor.
Yangında vefat edenlere rahmet, geride kalanlara metanet diliyorum. İnsan hayatına hak ettiği kıymetin verildiği bir ülke olmamızı temenni ediyorum.