Bu gönderiyi okumak için gereken tahmini süre 0 dakikadır.
yeni doğdum anamdan
kundağa sar beni
içine bir not sıkıştır
büyüyünce okuyayım
kendimi
Karşımda öncelerden taze bir ışık
Göğsümde hecelerden tatlı bir rüzgâr
Bakakaldım öyle, gözlerim kamaşık
Ve uyandım, dilimde kelimeler var!
yeni çıktım hapisten
altı leşim vardı
namluyu şakağıma dayadım:
yedi… işte öldüm!
hayatınla dirilt beni
Emrederdim, sonra kınardım emrimi
İlhamlar alırdım yaprak seslerinden
“Hoşnudum” der demez benlerin hâkimi
Hoşnut oluverdim ben de tâ derinden
yeni döndüm gurbetten
elimde “yok”
avucumda “yok”
varlığına katıver beni
Kendi gözümle görüyorum kendimi
Övüyorum kendimi kendi dilimle…
İşte şimdi başlıyor güneş takvimi,
Kuruluyor şimdi hiç bitmeyen cümle…
yeni geldim yoldan
kanım tere, terim kana karışmış
soluk soluğayım
nefesinle yıka beni
yedir, içir, yatır dizinde…
Ne güzel, kokunla uyandım bu sabah,
Yıkıldı içimde on beş milyar duvar
Ne sevap tanırım ben artık ne günah,
Tek koynunda olayım ey nazlı yâr!…